Paçasını Kaptırmak: Kayseri’de Bir Genç Yetişkinin Hikayesi
Hayat bazen, tam her şey yolunda gidiyormuş gibi göründüğünde bir anda her şeyin altını üst eder. Kayseri’de, 25 yaşımda bir genç yetişkin olarak, bu tür anları sıkça yaşıyorum. İnsan bazen düşünmeden hareket edebiliyor, sonra bir bakıyorsunuz ki, “paçasını kaptırmak” deyiminin tam anlamıyla içinde buluyorsunuz kendinizi.
Kaybolan Umutların Ardında
Geçen yaz, Kayseri’nin sıcak, bunaltıcı akşamlarından birinde, tam da bir arkadaşımın önerisiyle, hayatımın en büyük hatalarından birini yaptım. O akşam, küçük bir kafede arkadaşlarımla oturuyorduk. Konu, iş hayatı, ilişkiler, umutlar ve hayal kırıklıklarıydı. Benim içimde ise bir tür boşluk vardı. Hedeflerimden, yapmak istediklerimden çok uzaklaştığımı hissediyordum. Arkadaşım, “Neden daha cesur olmuyorsun?” dedi. O an, kafamda binlerce düşünce uçuşmaya başladı. Kendime, “Evet, neden daha cesur olmuyorum?” diye sordum. Bir şeylerin değişmesi gerekiyordu.
Ama belki de o kadar cesur olmam gerekiyordu ki, kendimi bir anda hiç beklemediğim bir durumda buldum. O akşam, yaptığım o cesur hamle, biraz da duygusal bir anın etkisiyle karar verdiğim bir şeydi. Kendi hayatımın kontrolünü almak istiyordum ama bir anda, tam da o an, her şey kontrolden çıkıverdi. Hayatımda birden fazla şey değişti.
Paçasını Kaptırmak Ne Demek?
Bir sabah uyandığımda, “Paçasını kaptırmak” deyiminin ne kadar gerçek bir anlam taşıdığını fark ettim. Bir şekilde bu deyim, o gece verdiğim kararın tam tanımı olmuştu. İşin içine duygular da karışınca, düşünmeden yaptığım her şeyin bedelini ödeyeceğimi fark ettim. Paçasını kaptırmak, kendi isteği dışında, kontrolünü kaybederek bir durumu daha da zorlaştırmak demekti. O an, gerçekten paçamı kaptırmıştım. Bir anda sürüklenmeye başladım, bir şeylerin sonunun ne olacağını tam kestiremiyordum.
İçimde bir his vardı, o his ki, bana her şeyin gerçekten değiştiğini, belki de geri dönülemeyecek bir yola girdiğimi söylüyordu. O kadar büyük bir duygu karmaşası içerisindeydim ki, hayatımda neyin önemli olduğunu bir türlü çözemedim. Belki de bu duygusal çıkmaz, paçasını kaptırmanın tam tanımıydı.
Hayal Kırıklığı ve Umut
Günler geçtikçe, o kararın ardından yaşadıklarım birikmeye başladı. Kayseri’nin sakin ama bir o kadar da hızlı akıp giden zamanında, “paçasını kaptırmak” deyiminin gerçek anlamını daha çok hissettim. Bazen insanlar duygusal anların etkisiyle bir karar verirler ama sonra pişmanlık gelir. İşte o zaman, kaybettiğiniz şeyin büyüklüğü gözlerinizin önüne gelir. Gece yarısı bir yürüyüş yapmaya çıktım, Kayseri’nin dar sokaklarında yürürken, kafamdaki binlerce soru birbirine karıştı. “Ya ben bu hatayı yapmasaydım?” diye düşündüm. Ama en çok, “Neden bu kadar cesur oldum?” diye kendime sordum. Paçamı kaptırdığım o anı, hatalı bir şekilde buluyordum. Ama zamanla, bu hatayı bir fırsata dönüştürmeyi öğrendim.
Beni ne bekliyordu? Şimdi ne yapmalıydım? İçimdeki hayal kırıklığına rağmen, umut etmeyi de öğrenmeye başlamıştım. Belki de bu, benim için bir ders olacaktı. Kendime, hayatın her zaman yolunda gitmeyeceğini kabul etmek zorunda olduğumu hatırlattım. Kendi ruh halimi anlamaya çalıştım. Bir noktada, her şeyin yoluna gireceğini biliyordum. Ancak o sırada, kaybolmuş bir şey vardı: O cesaret, o umut. Paçasını kaptırmış bir kişi gibi hissediyordum, ama bir şeyler hep dönüyordu, belki de en büyük dönüşüm o an başlamıştı.
Paçasını Kaptırmak: Yeni Başlangıç
Hayat bana şunu öğretti: Paçasını kaptırmak, bir anlamda kaybetmek değil, yeniden bulma sürecidir. O geceki kararım, belki de bana bir yol gösterdi. İstemeden girdiğim yolda, belki de daha fazla cesaret edebilmeliydim. Paçasını kaptırmak, sadece bir kayıp değil, aynı zamanda bir başlangıçtır. Sonuçta, her kayıp bir öğrenme fırsatıdır.
Kayseri’nin o yoğun sokaklarında yürürken, başımda dönüp duran tüm bu düşünceleri bir kenara bırakıp sadece yavaşça nefes aldım. Paçasını kaptırmak, aslında bir şeylerin farkına varmak demekti. Belki de bana gösterilen bu yol, duygusal olarak nereye gitmek istediğimi bulmamı sağlayacaktı. Her şeyin bir zamanı vardı, ve ben bu zamanın ne getireceğini merak ediyordum.
Sonuçta, hayat bir şekilde devam ediyordu. Paçasını kaptırmış bir insan olarak, hala hayatta kalabilirdim. Ve belki de, bu kayıplardan çıkarılacak derslerle yeniden güçlenebilirdim. Hayatın bana verdiği bu ders, ne kadar hüsrana uğrasam da, bir gün beni gerçekten özgür kılacak bir yolculuğa dönüşecekti.