İmam Şafi Ne Güzel Demiş? Geleceğe Dair Bir Bakış
Ankara’nın soğuk sabahlarından birinde, evimin küçük çalışma odasında, elimdeki kahvemle derin düşüncelere dalmışken aklıma birden İmam Şafi’nin ünlü sözü geldi: “İlim, insanın yolunu aydınlatır.” Geleceği düşündükçe, bu sözün ne kadar doğru olduğunu daha iyi kavrayabiliyorum. Hem bir ekonomi mezunu, hem de teknolojiye meraklı bir genç olarak, geleceğin bizleri nereye götüreceğini merak ediyorum. İmam Şafi ne güzel demiş, hakikaten… Ama gelecekte bu söz, nasıl bir anlam taşır? 5-10 yıl sonra, gündelik hayatımızda, iş dünyasında ve sosyal ilişkilerimizde nasıl bir değişim yaratabilir?
İmam Şafi Ne Güzel Demiş? Teknolojiyle Aydınlanan Yollar
İmam Şafi’nin sözünü düşündüğümde, ilk aklıma gelen şey “ilim”in artık teknolojiyle iç içe geçmiş olması. Gelecekte, her birimizin hayatını daha da kolaylaştıracak bir devrim yaşanacak gibi geliyor. Biraz daha açacak olursak, bizler şimdiden teknolojiyle iç içeyiz. Cep telefonlarımız, bilgisayarlarımız, internete bağlı tüm cihazlarımız, hayatımızı yönlendiriyor. Ama önümüzdeki 5-10 yılda, bu durum çok daha derin bir hâl alacak gibi. Peki, teknoloji sadece pratik işlerimizi kolaylaştıracak mı? Ya da en iyi bildiğimiz şey, daha da karmaşıklaşacak mı?
Örneğin, iş hayatını ele alalım. Bugün yaptığımız işler, büyük ölçüde dijital platformlar üzerinden yürütülüyor. Birkaç yıl içinde, bu süreçlerin çok daha kolay ve etkili bir hâle geleceğini düşünüyorum. Ancak, bu gelişim, aynı zamanda işleri de dönüştürebilir. “Ya şu olur mu?” diye düşünüyorum, belki çok daha fazla iş, otomatikleşecek ve pek çok meslek alanı değişecek. Özellikle, ekonomi gibi veri odaklı alanlarda çalışan biri olarak, bu değişimi çok net bir şekilde görebiliyorum. Gelecekte belki bizim yerimize, işlerimizi robotlar yapacak. Ama buna ne kadar hazırız? Geleceğin iş dünyasında biz hala ne kadar yer bulacağız?
İmam Şafi Ne Güzel Demiş? İnsan İlişkilerinde Değişen Aydınlık
İmam Şafi’nin “ilim insanın yolunu aydınlatır” sözünü sadece iş ve teknoloji alanında değil, insan ilişkilerinde de kullanabileceğimizi düşünüyorum. Teknoloji, sosyal ilişkileri değiştirdiği gibi, insanın içsel dünyasını da etkilemeye devam ediyor. Çocukken, bir arkadaşımın evine gidip sohbet ederdik; akşamları mahallede basketbol oynar, birlikte vakit geçirirdik. Şimdi, hepimiz telefonlarımızda, sosyal medya hesaplarımızda ve dijital platformlarda daha fazla zaman geçiriyoruz. Bu değişim, ister istemez ilişkilerimizi de dönüştürüyor.
Önümüzdeki yıllarda, insanlar daha fazla dijital ortamda iletişim kuracak. Peki, ya bu değişim, gerçekten anlamlı ve sağlıklı ilişkiler kurmamıza engel olur mu? Bir tarafım umutlu, çünkü dijital dünyada yeni insanlarla tanışma fırsatımız artacak, daha fazla kültürü, görüşü ve düşünceyi tanıyacağız. Ama diğer taraftan kaygı duyuyorum. İnsanların fiziksel temasta bulunması, göz göze iletişim kurması bence çok değerli bir şey. Bu tür ilişkiler gelecekte azalırsa, insanların yalnızlık ve bağlanma sorunları daha da artabilir. İmam Şafi’nin dediği gibi, “ilim” insanın yolunu aydınlatır, ama ya bu yol bizi gerçekten insani bağlar kurmaya götürür mü?
İmam Şafi Ne Güzel Demiş? Gelecekte Aydınlanmanın Getirdiği Zorluklar
Teknoloji ve eğitim, birbirinden ayrılmaz bir şekilde birbirini besliyor. Bugün eğitim, çoğunlukla çevrimiçi platformlar üzerinden yapılıyor. Bu, gelecekte daha da artacak. Hedefim, bu dönüşümü en iyi şekilde kullanarak, kişisel ve profesyonel gelişimimi en üst seviyeye taşımak. Ancak, bu süreçte en büyük soru işaretim şu: Teknolojiye ne kadar güvenmeliyim?
Önümüzdeki yıllarda, eğitim tamamen dijitalleşirse, birçok insan bu yeni dünyada yerini bulmakta zorlanabilir. Eğitimde eşitsizlikler artarsa, bu bilgiye ulaşamayan insanlar kendilerini dışlanmış hissedebilir. Teknolojinin, bu dengeyi kurmada önemli bir rol oynaması gerektiği kesin. Ancak, teknoloji yalnızca fırsatlar sunmakla kalmaz, aynı zamanda bazı zorlukları da beraberinde getirebilir.
Geleceğe Dair Kaygılar ve Umutlar
Geleceğe dair en büyük kaygım, teknoloji ve gelişen “ilim”in bir noktada insanları birbirinden uzaklaştırması. İnsanlar olarak, teknolojinin sağladığı kolaylıklarla daha rahat bir hayat sürmek istesek de, aynı zamanda bunun bedelini de ödüyor olabiliriz. “Ya bu dönemde insanlar birbirinden daha fazla koparsa?” diye düşünüyorum. İnsanlar daha fazla dijitalleşip, yüz yüze iletişimin yerini sanal ortamlara bırakırsa, insanlık adına neler kaybedebiliriz?
Ama diğer taraftan, umutluyum. Çünkü teknoloji, insanlara daha fazla bilgi ve fırsat sunuyor. Her alanda daha fazla insanın “ilim”le aydınlanması, daha bilinçli bir toplum yaratma şansı sunuyor. Belki de bu, insanlık adına en büyük gelişim olacak.
Sonuçta, İmam Şafi ne güzel demiş: “İlim, insanın yolunu aydınlatır.” Bu sözün gelecekte nasıl hayatımıza etki edeceğini düşünürken, hem umutluyum hem de kaygılarım var. Gelecek, teknolojinin ve bilginin gücüyle şekillenecek. Ama bu gücü nasıl kullanacağımız, bizim ellerimizde.